[90]
43-
.......Ebû Hureyre (R) şöyle demiştir: Bizler Peygarnber'in yanında oturmuş bulunduğumuz sırada O'na bir-kimse geldi de:
—
Yâ Rasûlallah, helak oldum! dedi. Rasûlullah ona:
—
"Sana ne oldu ki?" diye sordu. O kimse:
— Oruçlu olduğum hâlde kadınımın üzerine düştüm (yânî onunla cinsî münâsebet yaptım), dedi., Rasûlullah (S):
— "Hürriyete kavuşturacağın bir köle bulabilir misin?" buyurdu. O zât:
— Hayır (bulamam), dedi. Rasûlullah:
—
"Öyle ise iki ay zincirleme oruç tutmaya gücün yeter mi?" diye sordu.
O zât:
— Hayır, buna güç yetiremem, dedi. Rasûlullah:
—
"Altmış yoksulu doyurmak yolunu bulabilir misin?" buyurdu.
O zât:
—
Hayır (bulamam), dedi.
Ebû Hureyre dedi ki: Peygamber bir süre bekledi. Bizler de bu bekleyiş üzerinde iken Peygamber'e içinde hurma dolu bir arak getirildi. Arak, mıktel demektir. Peygamber:
—
"O mes'ele soran kimse nerededir?" buyurdu. O zât:
— Benim (buradayım diye ayağa kalktı).
Peygamber:
— "Bu hurmayı al da yoksullara sadaka eti" buyurdu. ft
O adam:
— Benden daha fakîr olana mı vereceğim, yâ Rasûlallah? Allah'a yemîn ederim ki, Medine'nin iki kara taşlığı arasında benim ev halkımdan daha fakîr bir ev halkı yoktur, dedi.
Râvî: İki lâbe ile, iki kara taşlığı kaşdediyor, demiştir. Bu sözü üzerine Peygamber, köpek dişleri meydana çıkıncaya kadar güldü. Sonra da o zâta:
—
"Haydi bu hurmayı (al da) ailene yedir!" buyurdu
[91]
.
Присоединяйтесь к ОК, чтобы подписаться на группу и комментировать публикации.
Нет комментариев